Sadece İbadet Yeterli mi?
Kur’an’da açıkça buyruluyor:
“Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.” (Zâriyât, 56)
İlk bakışta bu ayet, insanın varoluş gayesini net şekilde ortaya koyuyor: İbadet. Ancak ibadeti yalnızca namaz kılmak, oruç tutmak gibi belli ritüellere indirgersek, derin bir yanlış anlamaya düşeriz. Çünkü bu ayetle birlikte gelen rivayetler ve ilahi rahmetin kapsamı, çok daha büyük bir resmi gösteriyor.
Sadece İbadet Eden Adamın Kıssası: Cennet mi, Cehennem mi?
Rivayete göre, önceki ümmetlerden biri kendini tamamen ibadete adamış bir adamdır. Hiçbir dünyevî işle ilgilenmemiş, bir adaya çekilmiş, sadece:
Gündüzleri oruç,
Geceleri namaz kılmıştır.
Yıllarca, hatta yüzlerce yıl boyunca bu şekilde yaşamış ve ruhu secde hâlinde alınmıştır.
Hepimiz bu adam için “Kesin cennettedir” deriz. Ancak Allah (cc), meleklere şöyle der:
“Durun, önce hesap soralım!”
Adam, cenneti hak ettiğini düşünür ve ibadetleri karşılığında cenneti ister. Bunun üzerine Allah şöyle buyurur:

“Onun ibadetlerini bir kefeye, sadece bir gözünü diğer kefeye koyun.”
Ve sonuç: Bir göz bile, yıllarca yapılan ibadetten daha ağır gelir. Bu kıssa bizlere şunu öğretir:
Cennet amelle değil, Allah’ın rahmetiyle kazanılır.
Allah’ın Merhametiyle Cenneti Hak Eden Kadın
Peygamber Efendimiz (sav), merhametin değerini vurgulayan iki çarpıcı örnek anlatır:
Çok ibadet eden ama kedisine kötü davranan bir kadın:
Gece namazları kılar, oruç tutar ama merhametsizdir. Kediyi aç bırakır. Cehennemlik olur.Hayatını fuhuşla kazanan bir kadın:
Susuz bir köpeğe su verir. Bu küçük ama samimi merhametiyle Allah onu cennetine koyar.
Bu iki rivayet, ibadet ve ahlâk ilişkisinin, rahmetin kapsamının ve bizim hüküm verme biçimimizin ne kadar yüzeysel olabileceğini gösterir.
Hüküm Vermek Bize Mi Düşer?
Toplumda birini görünce kolayca etiketleriz:
“Bu adam kesin cennetliktir.”
“O kadın cehennemliktir.”
“Bu münafıktır.”
“O dinden çıkmıştır.”
Ama Rabbimiz bizden amelleri değerlendirmemizi, insanları değil yapmamızı ister.
Çünkü kalpleri bilen yalnızca Allah’tır.
Yargılamak değil, duâ etmek gerekir.
İbadetin Hakikati: Sorumluluk ve Halifelik
Allah, insanı yaratırken melekler “Kan dökecek, fesat çıkaracak birini mi yaratacaksın?” derler. Allah ise şöyle yanıt verir:
“Ben sizin bilmediğinizi bilirim.” (Bakara, 30)
İşte bu ayet, insanın yeryüzündeki halifelik görevini gösterir. Halifelik, sadece devlet başkanlığı değil; sorumluluk almayı, düzeni korumayı, fitneden uzak durmayı ve Allah’ın adaletini yeryüzünde yaşatmayı gerektirir.
Yani ibadet:
Sadece başı secdeye koymak değil,
Hakkı gözetmek,
Merhametli olmak,
Zulümden uzak durmak,
Adaleti ayakta tutmaktır.
İlk Emir: İlim
Adem Aleyhisselam’a verilen ilk emir namaz değil, oruç değil, ilimdir.
Allah, Adem’e “kelimeleri öğretti”. (Bakara, 31)
Demek ki:
Allah’ı tanımak için ilim gerekir.
Sorumluluğu anlamak için ilim gerekir.
İbadeti hakkıyla yaşamak için ilim gerekir.
Günahın Kökü: Fitne ve Kan Dökme
Her büyük günah, iki ana başlıkta özetlenebilir:
Fesat (fitne):
Yalan
Gıybet
İftira
Hırsızlık
Ahlâksızlık
Kan dökme:
Zulüm
Cinayet
Savaş ve terör
İnsanın sorumluluğu bu iki başlıktan uzak durmak ve yeryüzünde huzuru tesis etmektir. İbadet de bunun aracıdır. Namaz kılan ama çevresine zulmeden biri, ibadetinin ruhunu kaçırmıştır.
Ümitsizlik En Büyük Tuzaktır
Bazıları “Ben çok günahkârım, Allah beni affetmez” der. Bu şeytani bir vesvesedir. Allah şöyle buyurur:
“Ey nefislerine zulmetmiş kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin.” (Zümer, 53)
Allah’ın rahmeti büyüktür. Ama O’na ibadet sadece secdelerle değil, aynı zamanda tevazu, ihlâs, merhamet, kul hakkına dikkat ile olur.
Halifelik Bilinci: Her Müslüman Sorumludur
Halifelik sadece peygamberlere veya padişahlara ait değildir. Her Müslüman sorumludur:
Evinde anne-baba olarak,
İşinde bir çalışan olarak,
Toplumda bir fert olarak…
Sorumluluk alan herkes bir halifedir. Halifelik bilinciyle hareket etmek, ibadetin özüdür.
Sonuç: Allah’ı Tanımak, Merhameti Anlamak
Bize düşen:
Allah’ın büyüklüğünü kavrayabilmek,
İbadeti yalnızca ritüellerle sınırlandırmamak,
Kalp ile, akıl ile, merhamet ile yaşamak,
Kimseyi yargılamamak,
Rabbimizin rahmetine umutla yönelmektir.
“Sen Allah’ın merhametinden ümit kesersen, kendi acziyetine dayanırsın. Ama rahmete sığınırsan, Allah seni affeder.”
Sık sorulan sorular
Namaza başlamak istiyen herkes içindir. Erkek, kadın, çocuk, genç veya yaşlı. Herkes bu destekten faydalanabilir.
Namaz koçluğu tamamen ücretsizdir. Ekipteki arkadaşların tamamen gönüllü yürüttüğü bir çalışmadır. Amacımız Allah'ın rızasını kazanmak için başkalarının namazlarına vesile olmak ve bu konuda herkese destek lmaktır.
Bize bir WhatsApp göndererek koçluk başvurunu yapabilirsin.
Ardından arkadaşlar sizin için sabit bir koç ayarlayıp, tanışmanıza vesile olacaktır.
Evet, erkekler için erkek koç, kadınlar için kadın koç ayarlanıyor.
Programa kayıt olmak çok kolay! WhatsApp üzerinden bizimle iletişime geçerek adınızı, iletişim bilgilerinizi ve kısa bir açıklama paylaşmanız yeterlidir. Sizi en kısa sürede bir yol arkadaşıyla eşleştiriyoruz.
Kayıt işleminiz tamamlandıktan sonra, sizinle iletişim kurarak bir yol arkadaşı (buddy) atıyoruz. Yol arkadaşınız, sizinle WhatsApp üzerinden ya da yüz yüze görüşerek süreci başlatacaktır.
WhatsApp üzerinden kayıt olmak, hızlı ve kolay bir iletişim yöntemi sağlar. Anında destek alabilir, sorularınızı sorabilir ve kayıt işlemlerinizi kolayca tamamlayabilirsiniz. Ayrıca, her zaman ekibimize ulaşabilir ve sürecinizle ilgili güncellemeler alabilirsiniz.