İHLAS: AMELLERİMİZİ GERÇEKTEN KİMİN İÇİN YAPIYORUZ?
İhlas, İslam’ın temel kavramlarından biridir ve yapılan ibadetlerin, iyi amellerin ve dini faaliyetlerin yalnızca Allah rızası için gerçekleştirilmesini ifade eder. Bir Müslüman’ın ibadetleri ve hayır işleri, eğer Allah rızası dışında bir amaç güdüyorsa, bu ibadetler Allah katında makbul olmaktan çıkar. İhlas, ibadetlerin ruhu, özüdür. Nasıl ki bir insan ruhsuz yaşayamazsa, ibadetler de ihlassız bir şekilde Allah’a ulaşamaz.
Günümüzde birçok insan, farkında olmadan veya bilinçli olarak ibadetlerini insanlara gösteriş yapmak için gerçekleştirmektedir. Sosyal medya çağında, ibadetlerin ve hayır işlerinin daha çok gösteriş amaçlı yapıldığına şahit olmaktayız. Oysa ki Kur’an-ı Kerim ve hadislerde açık bir şekilde belirtilmiştir ki, Allah yalnızca samimi ve ihlaslı yapılan ibadetleri kabul eder. Bu makalede, ihlas kavramının ne olduğu, neden bu kadar önemli olduğu, ihlasın nasıl kaybedildiği ve nasıl korunması gerektiği detaylı bir şekilde ele alınacaktır.
İHLASIN TANIMI VE KAVRAMSAL ÇERÇEVESİ
İhlas kelimesi Arapça kökenli olup, “saflık, katışıksızlık ve samimiyet” anlamlarına gelir. Dini terminolojide ise ihlas, bir ibadeti veya iyi bir ameli sadece Allah rızası için yapmaktır. İhlaslı bir Müslüman, ibadetlerinde ve yaptığı iyiliklerde Allah’tan başka hiçbir karşılık beklemez, insanların takdirini ummaz ve dünyalık bir menfaat elde etmeyi amaçlamaz.
Kur’an-ı Kerim’de ihlas kavramı birçok ayette işlenmiştir. Bunlardan biri Maun Suresi’dir:
“Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarından gafildirler. Onlar gösteriş yaparlar ve en küçük bir yardımı bile esirgerler.” (Maun Suresi, 4-7)
Bu ayetten de anlaşılacağı üzere, bir kişinin şeklen ibadet etmesi yeterli değildir. Eğer bir kişi namaz kılarken, oruç tutarken, zekât verirken veya herhangi bir hayır işi yaparken, bu ameli insanlara göstermek ve toplumun gözünde iyi bir konuma ulaşmak için yapıyorsa, Allah katında bu ibadetlerin bir değeri kalmaz.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadisinde şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz ki Allah, yalnızca kendisi için ve rızası gözetilerek yapılan amelleri kabul eder.” (Nesai, Cihad 24)
Bu hadis, ibadetlerin kabul edilmesi için yalnızca Allah rızasının gözetilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Eğer kişi, yaptığı ibadetlerden dolayı insanların kendisini övmesini bekliyorsa, bu ibadetler makbul olmaktan çıkacaktır.
İHLASIN ÖNEMİ VE KULLUKTAKİ YERİ
İhlas, ibadetlerin geçerli olması için temel şarttır. Kişi, Allah’ın varlığına ve birliğine inansa bile, ihlassız ibadetler yaptığı takdirde bu ibadetler ona bir fayda sağlamaz. Örneğin, bir kişi oruç tutarken insanlar onu oruçlu zannetsin diye aç kalıyorsa, bu ibadetin ona bir getirisi olmaz.
Kur’an-ı Kerim’de ihlasın önemiyle ilgili birçok ayet bulunmaktadır. Bunlardan biri Hicr Suresi’ndeki şu ayettir:
“Şeytan dedi ki: Rabbim! Beni azdırmana karşılık, yeryüzünde onlara (insanlara) süslü göstereceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım. Ancak ihlasa erdirilmiş kulların hariç!” (Hicr Suresi, 39-40)
Bu ayette şeytan, tüm insanları saptıracağını ancak ihlaslı kulların bu tuzaklara düşmeyeceğini ifade etmektedir. Bu da gösteriyor ki, müminin şeytana karşı en büyük silahı ihlastır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de ihlasın ne kadar büyük bir nimet olduğunu şu hadisiyle belirtmiştir:
“Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz; ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim, Birr 33)
Bu hadis, Allah’ın bizden şekilsel bir ibadet değil, kalpten gelen samimi bir ibadet beklediğini açıkça ortaya koymaktadır.
İHLASIN ZITTI: GÖSTERİŞ VE NİFAK
İhlasın en büyük düşmanı riyadır. Riyakârlık, bir kişinin ibadetlerini veya iyiliklerini insanlara göstermek için yapmasıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), riyanın ne kadar büyük bir tehlike olduğunu şu şekilde ifade etmiştir:
“Sizin hakkınızda en çok korktuğum şey küçük şirktir.”
“Ey Allah’ın Resulü! Küçük şirk nedir?” diye sorulunca, şöyle buyurdu:
“Riya! Kişi, insanlara gösteriş yapmak için ibadet eder.” (Ahmed b. Hanbel, Müsned)
Riya, bir Müslüman’ı farkında olmadan Allah’tan uzaklaştıran ve amellerini değersiz hale getiren büyük bir tehlikedir. Eğer bir kişi, ibadetini veya hayır işini Allah için değil de insanların gözüne girmek için yapıyorsa, bu durum onun manevi dünyasına büyük zararlar verebilir.
İhlasın diğer zıt kavramları ise şunlardır:
- Suma (duyulmak için ibadet yapmak): Bir kişinin yaptığı amellerin bilinmesini istemesi.
- Ucup (kendini beğenme): Kendi ibadetini ve iyi amellerini büyük görme.
- Nifak (çifte standartlı ibadet): Bazı ortamlarda ibadet etmek, bazı ortamlarda terk etmek.
Bu dört kavram, ihlasın zıttıdır ve bir Müslüman’ın ibadetlerini geçersiz kılabilir.
İHLAS NASIL KORUNUR?
İhlas, zamanla zayıflayabilen bir özellik olduğu için, bir Müslüman’ın sürekli olarak ihlasını korumaya yönelik çaba göstermesi gerekmektedir. İşte ihlası muhafaza etmek için bazı öneriler:
1. Niyetleri Sürekli Kontrol Etmek
Bir Müslüman, yaptığı her ibadet ve hayır işinden önce kendine şu soruyu sormalıdır: “Bu ameli gerçekten Allah için mi yapıyorum, yoksa insanların övgüsünü mü bekliyorum?” Eğer bu soruya dürüstçe cevap verildiğinde, ibadetlerin sadece Allah için yapılmadığı fark edilirse, niyet hemen düzeltilmelidir.
2. Gizli Amelleri Artırmak
Gösteriş hastalığından korunmanın en iyi yollarından biri, ibadetleri ve hayır işlerini gizli yapmaktır. Eğer bir kişi, yaptığı iyiliği sürekli insanlara anlatıyor veya sosyal medyada paylaşıyorsa, bu ihlasını zedeleyebilir.
3. Dünyalık Menfaatlerden Kaçınmak
Eğer bir kişi, ibadetlerini bir makam elde etmek, insanların takdirini kazanmak veya dünyevi kazanç sağlamak amacıyla yapıyorsa, bu ihlasını kaybetmesine yol açar.
SONUÇ
İhlas, İslam’ın en temel kavramlarından biridir ve bir ibadetin Allah katında makbul olması için en önemli şarttır. Günümüz dünyasında, özellikle sosyal medya ve toplum baskısı nedeniyle birçok kişi ibadetlerini ihlasla değil, gösteriş için yapmaktadır. Oysa ki gerçek Müslüman, yalnızca Allah rızasını gözetir ve ibadetlerinde hiçbir karşılık beklemez.
Son olarak, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Allah sizin çok amel yapmanıza değil, az ama ihlaslı olan amelinize değer verir.” (Buhari, Rikak 18)
Bu nedenle, amellerimizi gözden geçirerek Allah için yaptığımızdan emin olmalı ve ihlasımızı korumak için gayret etmeliyiz.
Sık sorulan sorular
Namaza başlamak istiyen herkes içindir. Erkek, kadın, çocuk, genç veya yaşlı. Herkes bu destekten faydalanabilir.
Namaz koçluğu tamamen ücretsizdir. Ekipteki arkadaşların tamamen gönüllü yürüttüğü bir çalışmadır. Amacımız Allah'ın rızasını kazanmak için başkalarının namazlarına vesile olmak ve bu konuda herkese destek lmaktır.
Bize bir WhatsApp göndererek koçluk başvurunu yapabilirsin.
Ardından arkadaşlar sizin için sabit bir koç ayarlayıp, tanışmanıza vesile olacaktır.
Evet, erkekler için erkek koç, kadınlar için kadın koç ayarlanıyor.
Programa kayıt olmak çok kolay! WhatsApp üzerinden bizimle iletişime geçerek adınızı, iletişim bilgilerinizi ve kısa bir açıklama paylaşmanız yeterlidir. Sizi en kısa sürede bir yol arkadaşıyla eşleştiriyoruz.
Kayıt işleminiz tamamlandıktan sonra, sizinle iletişim kurarak bir yol arkadaşı (buddy) atıyoruz. Yol arkadaşınız, sizinle WhatsApp üzerinden ya da yüz yüze görüşerek süreci başlatacaktır.
WhatsApp üzerinden kayıt olmak, hızlı ve kolay bir iletişim yöntemi sağlar. Anında destek alabilir, sorularınızı sorabilir ve kayıt işlemlerinizi kolayca tamamlayabilirsiniz. Ayrıca, her zaman ekibimize ulaşabilir ve sürecinizle ilgili güncellemeler alabilirsiniz.