Sebep Olan Yapan Gibidir: İyiye ve Kötüye Vesile Olmanın Gücü
Bazen hayatımızda en basit gibi görünen şeylerin, aslında büyük bir etki yarattığını fark edebiliriz. Allah’ın rızasını kazanmamıza vesile olan her şeyin değerini anlayabilmemiz için, yaptığımız her eylemi gözden geçirmeliyiz. Çünkü bir hadis-i şerifte geçen “Sebep olan yapan gibidir” sözü, hem iyiye hem de kötüye vesile olmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
İyiye Vesile Olmak
Hadis-i kudsîde geçen şu cümle çok derin bir anlam taşır: “İyiye vesile olan, o sevabı işlemiş gibi sevap alır.” Bu, hayatımıza çok şey katan bir öğüttür. Yani, bir kişinin iyi bir ameli gerçekleştirmesi için bir vesile olduğunuzda, o kişiye kazandırdığınız her sevap, size de yazılır. Dahası, bir kişinin başlattığı bu iyi alışkanlıklar zamanla dalga dalga yayılır ve size olan sevaplar katlanarak devam eder.
Örneğin, bir kişinin namaza başlamasına vesile oldunuz. O kişi namaz kıldıkça, her namazın sevabı sizin de defterinize yazılır. Belki o kişi evlenir, çocukları olur ve bu iyilik, nesiller boyu devam eder. Her bir kişinin sevabına sizin de ortak olmanız, Allah’ın sonsuz rahmetiyle mümkündür. Oysa bu, sadece bir kişiye vesile olmakla sınırlı kalmaz, o kişinin çocukları, torunları da bu iyilikten nasiplenir ve sevaplar sizinle paylaştırılır.
Kötüye Vesile Olmak
Ancak, aynı hadis bir uyarı da içeriyor. “Kötüye vesile olan, sadece o kişiye değil, o kişiden doğacak olan nesillere de yazılır” diyor. Bu da büyük bir sorumluluk yükler. İyiye vesile olmak kadar, kötüye vesile olmak da ciddi bir tehlike arz eder. Bir insanın kötü alışkanlıklar edinmesine vesile oluyorsanız, bu kötülük de nesiller boyu sürebilir. Örneğin, bir kişinin içki içmeye başlamasına vesile oldunuz, bu kişi içki içtikçe, o kişinin çocukları ve torunları da belki aynı hatayı yapacaklar. Her birinin günahı, ilk vesile olan kişiye de yazılır.
Bu nedenle, gündelik hayatımızda farkında olmadan bir kötülüğe vesile olmamaya özen göstermeliyiz. İyiye vesile olmak için gayret göstermeli, kötü alışkanlıkların yayılmasına engel olmalıyız.
Nötr Bir Alan Yoktur
Peki, bizim her an yaptığımız işler arasında nötr bir alan var mı? Yani, iyilikle kötülük arasında hiçbir etki yaratmadığımız bir alan var mı? Aslında, çok basit gibi görünen bir durum bile, bir şekilde ya iyiye ya da kötüye vesile olmaktadır. Mesela, bir ortamda dedikodu yapıldığında, orada bulunarak sesiz kalmak bile bir kötülüğe vesile olmak olabilir. Ama bir ortamda Allah’ı konuşarak, iyi bir sohbet yaparak bulunmak ise bir iyiliğe vesile olur. Yani, hepimizin yaptıkları, ya iyiliğe ya da kötülüğe vesile olur.
Sonuç Olarak
Bu hadis bize, hem kendi yaptıklarımızın hem de başkalarına vesile olarak onların yaptığı amellerin büyük etkilerini gösteriyor. İyiye vesile olmak, başkalarının hayatına dokunarak onların iyiliği için bir şeyler yapmak, Allah’ın rızasını kazanmamıza vesile olur. Ama kötüye vesile olmak, başkalarına zarar vermek, nefsimizin ve şeytanın tuzaklarına düşmek, hem kendimize hem de başkalarına büyük zararlar verebilir.
Bir Müslüman olarak, hem kendimizi iyiliğe yönlendirmeli hem de başkalarına iyi işler yapma konusunda vesile olmalıyız. Unutmayalım ki, iyiliğe vesile olan, o iyiliği yapan kişi gibi sevap alır. Hatta bu sevaplar, yıllar sonra, nesiller boyu artarak devam eder.
Bu videonun da bize öğrettiği önemli bir ders var: İyiye vesile olun, kötüye vesile olmaktan sakının. Çünkü her bir vesile, büyük bir etki yaratır.
Diğer Makaleler
